HKP, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısına karşı Azerbaycan Konsolosluğu önünde destek eylem yaptı

Azerbaycan Konsolosluğu önünde sosyal mesafe kuralına uyarak ve maske takarak bir araya gelen Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyeleri, eylemde, “Azerbaycan Türk Halkı Yalnız Değildir” yazılı pankart ve “Kahrolsun AB-D Emperyalizmi, Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Azerbaycan Türk Xalqı Tek Deyil!” yazılı dövizler açtı.
Eylemde, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”,“İşgalci Devlet Ermenistan”,“Karabağ Toprağı Azerbaycan’ındır”,“Azerbaycan Türk Halkı Yalnız Değildir”, “Gün Gelecek Devran Dönecek ABD Halklara Hesap Verecek”, “Emperyalistler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” gibi sloganlar atıldı.
Azerbaycan Konsolosluğu önünde basın açıklamasını HKP İstanbul İl Yöneticisi Halil Arabulan gerçekleştirdi. Arabulan, “Ermenistan’ın alçakça saldırısında hayatını kaybeden kardeşlerimiz için Azerbaycan Türk Halkına başsağlığı diliyor, yaralıların bir an önce iyileşmesini temenni ediyoruz, Azerbaycan Türk Halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz”dedi.
İşte o açıklama:
Azerbaycan Türk Halkı Yalnız Değildir!
Başhaydut ABD ve yeni yetme Rus Emperyalizmini arkasına alan Terörist Devlet Ermenistan, 27 Eylül günü sabah saat 06.00 sularında Dağlık Karabağ Bölgesi’ne alçakça bir saldırı daha düzenledi. Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Terter’in Gapanlı, Ağdam’ın Çıraklı ve Orta Garvand, Fuzuli’nin Alhanlı ve Şükürbeyli, Cebrayıl’ın Çocuk Mercanlı köylerine yönelik Ermenistan Ordusu tarafından büyük çaplı silahlar, top ve havanlarla düzenlenen saldırılarda masum siviller hayatını kaybetti, sivil altyapı ciddi bir şekilde hasar görmüştü. Ermenistan’ın 27 Eylül’de başlattığı saldırılara Azerbaycan’da karşılık verdi. Çatışmalar halen devam ediyor. 
Haydut Devlet Ermenistan’a bu aşağılık, insanlık dışı katliamları yapma, masum sivilleri gözünü kırpmadan katletme cüretini dünyanın baş haydut emperyalist devleti ABD ve Sovyetler Birliği’nin 1991’deki acıklı dağılışının ardından emperyalist bir devlet olma yoluna giren Rusya vermektedir.
Bilindiği gibi ABD Emperyalist Haydutları, dünyanın çeşitli bölgelerinde kendisine bekçi köpekliğini yapan devletler-gruplar için yaptığı gibi, bu terörist devlet için de her yıl bütçesinden belirli bir miktarda mali kaynak ayırmaktadır. Son 16 yıl içerisinde ABD Emperyalistlerinin Ermenistan Devletine yaptığı mali yardımın miktarının 2 milyar doların üzerinde olduğu bilinmektedir. Tabiî bunlar resmi olarak açıklanan verilerdir. Kuşkusuz ki ABD Emperyalistleri, bu miktarın çok üzerinde örtülü mali yardımda da bulunmaktadır Ermenistan’a.
Terörist Devlet Ermenistan, mazlum Azerbaycan Türk Halkına yönelik insanlık dışı katliamların çoğunu işte bu kaynaklarla gerçekleştirmektedir.
Ermenistan’a bu alçaklıkları yaptıran bir diğer faktör ise yeni yetme Rus Emperyalizminin Ermeni Ordusu’nu sürekli olarak silahlandırması, cesaretlendirmesidir. Emperyalist Rusya son süreçte Ermenistan’a 400 ton silah sevkiyatı gerçekleştirmiştir. Dikkat edilirse Rusya, bölgede, yanı başında Ermeni Ordusu tarafından Azerbaycan Türk Halkına yönelik olarak gerçekleştirilen katliamlara birkaç harcıâlem açıklamanın dışında tamamen göz yummakta, ciddi bir karşı duruş sergilememektedir.
Tabii ABD ve Rus Emperyalistleriyle birlikte katliamcı Ermenistan Devleti, Azerbaycan Türk Halkının katledilmesine yönelik olarak “Keşke Yunan Galip Gelseydi”ci AKP’giller’den de ciddi bir tepki gelmeyeceğini, onların tek derdinin küp doldurmak; din alıp satarak, insanlarımızı Allah’la aldatarak iktidarlarını sürdürmeye çalışmak olduğunu da çok iyi bilmektedirler. Nitekim Ermenistan’ın alçakça saldırının ardından AKP’giller’den gelen hamasi açıklamalar; “bölgede barış ve istikrarın sürmesi”, zırvalarından öteye geçmemiştir.
Peki Ermeni katliamcıları bu tür saldırıları düzenlemese bölgede “barış ve istikrar” devam etmiş mi olacaktır?
Cani Ermeni Ordusu’nun saldırıp masum sivilleri katlettiği Dağlık Karabağ Bölgesi 1992’den beri Ermenistan’ın işgali altında değil midir?
Dağlık Karabağ Bölgesi’nde Ermenistan’ın haksız ilhakı devam ettiği sürece hangi “barış ve istikrar”dan söz ediyorsunuz siz?
Ermenistan’ın bu saldırganlığı sadece Azerbaycan’a yönelik, burjuva medyasında ifade edildiği biçimiyle “ihtilaflı bölgeler”den kaynaklanan bir saldırganlık değildir. Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanını matematiksel bir kesinlikte mahkûm ettiği “Sevrci Soytarı Sahte Sol ve Ermeni Meselesi” isimli kitabında da altını çizdiği gibi; Ermenistan Devleti politikalarını sistematik olarak Türk düşmanlığı üzerine inşa etmektedir. Bu geçmişte de böyledir, bugün de böyledir. Ermeni Halkının damarlarına yüz yıldan fazla bir süredir iradi olarak Türk düşmanlığı zerk edilmektedir. Dikkat edersek Ermenistan’ın akıl hastası Başbakanı Nikon Paşinyan her açıklamasında Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalanına gönderme yapmakta Türkleri soykırımcılıkla suçlamaya devam etmektedir.
İşte bu gerçeklikten dolayı, emperyalist haydutların Türk, Kürt ve Ermeni Halklarını birbirlerine kırdırma politikaları uyguladığı 1915’te alçakça katliamlar gerçekleştirmiştir Ermeni burjuvaları.
İşte bu gerçeklikten dolayı Hocalı’da bir gecede çoluk çocuk, genç yaşlı demeden 613 Azerbaycanlıyı katletmiştir Ermenistan Ordusu.
İşte bu yüzden bu kadar pervasızca, ABD ve Rus Emperyalistlerini arkalarına alarak Azerbaycan Türk Halkını kanatmaktadırlar.
Kısacası Azerbaycan Türk Halkına yapılan saldırı, sadece söz konusu bölgeleri ilgilendiren, kapsayan bir saldırı değildir. Temelinde Türk düşmanlığı yatan, emperyalist haydutlarca sürekli kışkırtılan sistematik politikaların bir uzantısıdır. Dolayısıyla Terörist Devlet Ermenistan’ın ne tarihsel ne de güncel anlamda hiçbir surette hakkaniyete dayanmayan talepler üzerine inşa ettiği saldırılar bizleri de doğrudan ilgilendirmektedir. Emperyalistlere uşaklık eden Burjuva Ermenistan’a karşı tarihsel açıdan haklı, vatanı işgal edilmiş kardeş Azerbaycan Türk Halkının yanında olmak antiemperyalist tutumun bir gereğidir.
Son olarak belirtmek isteriz ki kardeş Azerbaycan Türk Halkının yaşadığı acıların çözümü hamaset dolu nutuklar değildir. Kendilerini “devrimci”, “solcu” olarak tanımlayan nice yapıların yaptığı gibi bu konuda ölü numarası yapmak da değildir. Partimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da ufuk açıcı bakışını ortaya koymuştur.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün ev sahipliğinde 2–3 Mart 2010 tarihlerinde düzenlenen “Avrasya Sempozyumu”nda dağıttığımız; “Türk Dünyasının Birliğine Gönül Veren, Kafa Yoran, İlgi Duyan Arkadaşlar!”, başlıklı bildiride Partimiz, konuyla ilgili şu tespitleri yapmıştır:
“Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Rusya ve AB-D’nin, Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtması ve bu ülke topraklarının beşte birini, 20.000 Azerbaycanlı kardeşimizi katlederek işgal ettirmesi de yine aynı amaca yöneliktir: Türkiye ile Azerbaycan ve Asya arasına aşılmaz bir set oluşturmak…
“İşte o nedenden, AB-D ve Rusya, bu işgal ve katliama 17 seneden beri gık dememiştir. Üstüne üstlük de hep saldırganın, işgalcinin yanında olmuştur. Demek ki AB-D Emperyalistleri, Türkiye Türkleriyle diğer Asya Türklerinin birleşmesinden ölümlerini görmüşçe korkmaktadırlar. Çünkü onların, aşağılık, pis, yağmacı çıkarları öyle gerektirmektedir.
“Öyleyse biz Gerçek Yurtsever Türkler bunun tam tersini yani bütün Türklerin birliğini istemeli ve savunmalıyız. Tabiî bu konuda mücadele etmeliyiz. Bunun yol ve biçimlerini akla, bilime, hakkaniyete en uygun şekilde belirlemeli, programlaştırmalıyız…”
İşte gerçek çözüm budur…
Çözüm, söz konusu bildiride de ortaya koyduğumuz, Edirne’den Çin sınırına kadar uzanan, emperyalizmin önünde güçlü bir set oluşturacak “Türk-Kürt Demokratik Halk Cumhuriyeti”dir. Biz Gerçek Devrimcilerin ufku işte bu kadar geniştir.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak Ermenistan’ın alçakça saldırısında hayatını kaybeden kardeşlerimiz için Azerbaycan Türk Halkına başsağlığı diliyor, yaralıların bir an önce iyileşmesini temenni ediyoruz, Azerbaycan Türk Halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Kahrolsun ABD-AB Emperyalizm!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
HKP Genel Merkezi